Ekonomide ve ticarette olduğu kadar gastronomi kültüründe de önemli projelerle hizmet sunan Gaziantep Ticaret Odası (GTO), yeni bir proje olan Gastronomi Akademisi ile gastronomi kültürüne değer katacak. Gastronomi Akademisi’nin içeriğini, sektörel yansımasını GTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Acıoğlu, gazetemize değerlendirdi.
GTO olarak bu şehre kazandıracağınız önemli bir proje olan Gastronomi Akademisi’nden bahsederek projenin detaylarını açıklayabilir misiniz?
Büyükşehir Belediye Başkanlarından önceki dönem başkanlarından Dr. Asım Güzelbey’in de şu anki Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin’in de hakkı ödenemez. Gastronomi şehriyiz. UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağındayız. Bunun artıları da var eksileri de var. Gastronomi konusundaneredeyizden çok ne yapacağızı konuşmamız gerek artık. Kısmet olursa Gaziantep Ticaret Odası’nın bir akademi projesi var. Gastronomi Akademisi. En kısa süre içinde bu akademiyi hayata geçireceğiz. Daha önce çeşitli kurumlarla şahsi olarak ve üyelerimizle destekler verdik ve bütün amacımızı da personel yetiştirmeye adadık. Artık domatesimiz, patlıcanımız, kabağımız, üzümümüz, kalmadı. Bir gastronomi kentinde tarım anlamında kendi değerlerimize sahip çıkıyor olmamız lazım ama bunlar kalmadı. Bunları artık yeniden nasıl üretebiliriz diye düşünüyoruz. Bununla ilgili de ayrı bir projemiz var. Önceliğimiz akademiyi kurup burada sanatkaryetiştirmek. Çalışmamız hazır, projelerimizi ilgili yerlere sunduk.
Gastronomi Akademisi’nin şehre, gastronomi kültürüne ve sektöre yansımalarını nasıl değerlendirirsiniz?
Gastronomi Akademisinin esnafımıza olumlu yansıması için çalışıyoruz. Bundan önceki projemiz esnafımıza olumlu yansımadığı için proje sürmedi. Üniversite işbirliğinden bahsedilir hep. Üniversite iş dünyasının entegresindenbahsedilir. Burada gastronomi okulumuz zaten var. İntörnlüksistemini biz bu okulumuzda da uygulayalım dedik. Gerçek hayatın içine girdiklerinde bu öğrencilerimiz bir adım önde olsun istedik. Ancak bir yıl kadar sürdürebildik bu projeyi. Üniversite de öğrencilerin sigortaları ile ilgili sorunlar oluştu. Gaziantep Gastronomi okulundan mezun olacaksın ve Gaziantep’in kendi yemeklerini yapmayı bilemeyeceksin. Bu projemiz aslında bunu hedefliyordu. Bu da mezun öğrencilerin sektörde tutunmasının önünde engel. Ancak bu uygulamayı hayata geçirmekte kararlıyız. Kendi kuracağımız akademi ile bu uygulamayı başlatarak öğrencilerimizi mezun oldukları alanda başarılı kılacağız.
GTO olarak bu şehre yapılan yatırımlarda sunmuş olduğunuz desteklerden bahsedebilir misiniz?
GTO şu anda Gaziantep’te en hızlı hareket eden en kabiliyetli sivil toplum kuruluşudur. Bizim mantığımız şu. Gaziantep’le ilgili hangi kurum doğru karar alırsa bu şehre bir faydası olacaksa biz üzerimize bunu bir görev bilir tüm desteğimizi sunarız. Bakan Hanım bu konuda hangi projeye destek attı ise GTO olarak biz projenin altına imza attık. Yine büyükşehir de bize her konuda destek çıktı. Şehir olarak koordineli olarak hareket etmek istiyoruz.
Gaziantep’in ve kültürünün yayılması ve yaşatılması hususunda İstanbul’da bulunan Gazianteplilerin katkılarından bahsedebilir misiniz?
Gaziantep Gaziantep olduysa bunun öncelikli sebeplerinden birisi İstanbul’daki Gazianteplilerdir. Bunların hakkını vermemiz gerek. Çünkü İstanbul dünyanın merkezi. Dünyanın gözü İstanbul’da. Bizi orda dünyaya temsil eden oradaki Gazianteplilerdir. Gaziantepli işletmelerdir.
Baklava ve kebap fiyatlarını değerlendirerek gastronomi kenti için fiyatların değerinden bahsedebilir misiniz?
Bu şehirde baklava da ucuz, kebap da ucuz. Pahalı değil. Daha pahalı olması bile lazım. Herkes bütçesine göre hareket etmesi gerek. Bugün 700 liraya da gömlek var çarşıda 30 liraya da gömlek var. Gaziantep’te adını Türkiye’ye dünyaya duyurmuş beş tane baklava markası var. O markadan baklava alacaksan o bedel de uygun. Çarşıda 25 liraya da baklava var 30 liraya da. Neden pahalı değil de ucuz diyorum kebap ve baklava fiyatlarına açıklayayım. Devletin açıkladığı gıda enflasyonunda oran geçen yılla bu yıl arasındaki farkı yüzde 31.7. Ben geçen yıl kıyma kebabını 25 liraya veriyordum. Bu yıl artış oranlarına göre 31 liradan vermek gerek ama ben yine 28 liradan veriyorum. O zaman bin 600 lira olan işçi bugün 2 bin 20 lira. Elektrik, akaryakıt, fıstık, sadeyağ, işçilik çok pahalandı. Kimse bunlar pahalanmadı demiyor ama. Üstelik burada sunum zenginliğini de düşününce asla pahalı değil diyebiliriz.
Öz eleştiri yapacak olursak bu şehrin gastronomi alanında en büyük eksikliğini ne yönde açıklayabilirsiniz?
Gaziantep’in en büyük sorunu yapılan tüm çalışmaların koordinesiz bir şekilde yapılması ve zamanlamanın doğru olmaması diyebiliriz. Bu şehirde hiçbir kurum birbirinden habersiz bir şeyler yapmasın. Bir üst akıl olsun muhakkak. Koordine olsun. Bu şehirde yapılan tüm çalışmalar belirlensin internet ortamlarında paylaşılsın. İnsanlar bu şehre gelmek istediklerinde kurumların sitelerine girdiğinde hangi tarihlerde Gaziantep’te neler yapılabilir, ne zamanıdır bunu görebilsin. Ve kurumların hiçbir programları da çakışmasın.
Yaratıcı Şehirler Ağına girmemizin büyük sorumlulukları da bulunuyor. Bu kapsamda Yaratıcı Şehirler Ağının devam ettirilebilmesi için neler yapılmalı?
Yaratıcı Şehirler Ağında yer almanın bir üst aklı var. Bu şehir bu ağa girerken belirli şartları yerine getirdi. Girerken de bazı eksikler belirlendi şunlar yapılmalı şunlar öncelikli olmalı süreç de şu kadar diye belirlendi. Diyelim ki uluslararası o denetimler geldi o süreçte bir şeyler de geliştiremedin. O zaman bu şehre verilmiş statü de alınabilir. Bunun için çok profesyonel bir şekilde eksiklerimizi tamamlayıp başarımıza başarı katmamız gerekiyor.